Yedi yüz yildan beri, bütün dünyada, ölmez eserler arasinda yer alan çesitli dillere tercüme edilen Mesnevi-i Serîf’in bilindigi gibi Türkçe’ye yapilmis manzum ve mensur bir çok tercümeleri vardir. Fakat bu tercümelerden rahatça yararlanmak kolay olmamaktadir. Çünkü hikâyeler, bir kaç sahifede bitmekte, hikâyeler içine baska hikâyeler de girmekte, ve böylece esas hikâye uzayip gitmektedir. Yanlis anlasilmasin, hâsâ ben bunu tenkid maksadi ile yazmiyorum. Bu tertipler, bu uzayip gitmeler bir hikmete dayanmaktadir. Hz. Mevlâna fikirlerini daha iyi anlatmak için, konu ile ilgili çesitli yerlerden hikâyeler almis, çagrisim suretiyle hatirina gelen bazi fikralari da eklemis ve konuyu kendi mübarek görüsleri ile süslemistir. Fakat zincirvârî uzayip giden hikâyeler arasinda okuyucu da esas hikâyeyi ve dolayisiyla konuyu kaybetmektedir.
(...)
(Önsöz)
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade