“Bir insanlik mirasi göz göre göre kayboluyordu. Ve biz, her bir görüsmemizde bu gerçegi biraz daha yakindan gözlemliyor, bu büyük kaybin hüznünü biraz daha derinden seziyorduk. Bütün anlaticilar bir kayip hikâyesi anlattiklarinin farkindaydi. O yüzden hep hüzünlüydüler. Ve yine o yüzden hep daha fazla anlatmak istediler.”
Aleviligin, gitgide kaybolmakta olan bir katmanini ele aliyor bu kitap: Riza Yildirim’a göre, günümüz Aleviliginin en alt katmanini olusturan geleneksel Aleviligi. “Yalitilmis, sikdokulu, kirsal” iliskilere dayanan, “mistik ve mitik nitelikli dogmalar”la kendini sözlü iletisimle yeniden üreten bir kültür olarak tasvir edilen geleneksel Alevilik, aktarim kanallari hayli tikanmis oldugundan, bir tür “gizli kaynak” havasi tasiyor.
Tokat-Amasya-Sivas-Çorum bölgesinde 670 Alevi köyünde dört yüzü askin dede, baba, âsik ve anayla derinlemesine mülakatlara dayanan bu çalisma, geleneksel Aleviligin dünyasina genis bir bakis sunuyor. Kolektif bellegin haritasini çizen, menkibeleri, yazili metinleri ve inanç temellerini anlatan çalismada; dinî olmanin yaninda edebî bir deger de tasiyan zengin bir kolektif menkibe örnekleri derlemesi yer aliyor. Ibadetler, cem töreni, ocak, dedelik, taliplik, musahiplik kurum ve iliskileriyle, geleneksel Alevi toplum düzeninin canli bir resmi çiziliyor.
Modernlesme ve kentlesmenin etkisi altinda çözülürken, olusum sürecindeki modern Aleviligin temel kaynagini olusturan bir “eski” Aleviligin, son derece canli bir portresi.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade