Hesse’nin henüz yirmi yasinda kaleme aldigi Hermann Lauscher (Hermann Lauscher’den Kalan Yazilar ve Siirler) bir tür “kendini arayis” olarak degerlendirilebilir. Hesse, sonrasinda “gençlik günahi” diye niteledigi kitabinin ilk baskisina (1900 sonu) yazdigi Önsöz’de Hermann Lauscher’de yer alan metinlerin gizemini su sözlerle açiklar: “Hermann Lauscher ismi bu kitapla ilk kez kamuoyu önüne çikiyor. Lauscher’in yabanci bir isimle basilan yazilari, fazla genis sayilmayacak belli bir okur kitlesince çok iyi bilinmektedir. Ne yazik ki bu dünyadan göçüp gitmis yazar, sirrini açiklamami ve ölümünden önce basilmis yazilarini kendisine mal etmemi yasaklamis bulunuyor.”
“Aci kavrayis, kavrayissizliktan iyidir ve kim bir kez kendini gözlemleme ve itiraf etmenin tehlikeli yoluna girmisse, beklenmedik ve üzücü de olsa, sonuçlarina katlanmalidir.”
Yillar içinde Lauscher’e ne zaman bir göz atayim desem, çikarip atmak ya da degistirmek istedigim pasajlarla karsilastim, örnegin Günlük’ün basindaki Tolstoy üzerine kaleme alinmis, gençlige özgü, kibirli, aptalca sözler... Ne var ki gençlik portremde geçmise dönük tahrifat yapma hakkina sahip oldugumu sanmiyorum...
Hermann Hesse, 1933
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade