Trakya Politikaları

Mondros Ateskes Antlasmasi'nin imzalanmasindan, Türk ordusunun Istanbul'u Itilaf Devletlerinden teslim aldiklari tarihe dek, iktidarda bulunan Osmanli Hükümetleri boyut ve nitelikleri farkli olmakla birlikte, genel olarak Itilaf Devletleri ile uyum içinde olma gayretinde bulunmuslardir. Bu hükümetlerin dayandiklari temel felsefe, Itilaf Devletlerine çok fazla zorluk çikarmamak olmus; böylelikle daha iyi kosullarda bir baris antlasmasinin Itilaf Devletleri tarafindan saglanacagi umulmustur. Bu hükümetlerin döneminde Trakya'deki yerli Rumlar ile isgalci Yunan ordusunun isbirligi daha da artmis; kurulan gizli örgütler araciligi ile Trakya'daki Rum nüfusu arttirilmaya çalisilmis, köylü Rumlar silahlandirilmis, genç Rumlardan askeri birlikler olusturularak Trakya'nin Yunanlilastirilmasi için büyük bir çaba sarfedilmistir. Ilginç olan nokta, Osmanli Devleti'nin haber alma örgütü, tüm bu faaliyetleri rapor ederek, Sadrazamlik makamini gelismeler hakkinda bilgilendirmis olmasina ragmen, Osmanli Hükümeti duruma seyirci kalmaktan baska bir sey yapacak gücü kendinde görememistir. Güdülen en aktif politika, sonuçta bir sey çikmayacagi bilinmesine karsin, durumun Itilaf Devletlerine bildirilmesinden öteye geçememistir.