Anayasasızlaştırma Ve Demokrasi Umudu

“Biz seçimleri kazanamayiz, çünkü onlar çogunlukta.”
“Biz seçimi kazanamayiz, çünkü onlar sandikta hile yapar.”
“Biz seçimi kazansak da, onlar iktidari bize vermez.”

Son yillarda Türkiye’nin her tarafinda verdigim konferanslar, katildigim toplantilar ve yaptigim söylesiler sirasinda izleyicilerin soru ve sorgulamalari, genellikle bu üçlüde toplaniyordu.
Bunun anlami su: Ben, demokrasi ve hukuk umudunu vurguladikça, yukaridaki sözler, siyasal iktidarin seçimler yoluyla el degistirmesi (siyasal münavebe) konusundaki umutsuzlugu, karamsarligi ve bikkinligi ifade ediyorlardi.
Onlarin soru ve itirazlarini, “hukuk yoluyla demokrasi” kavrami baglaminda yaptigim açiklamalar ile karsilayarak, hukuk ve demokrasi umudunu pekistirmeye çalisiyordum.
31 Mart 2019 yerel seçimleri ve ardindan gelen 6 Mayis YSK karari beni degil beni izleyen ve ilgi ile dinleyen yurttaslari hakli çikardi: “Biz seçimi kazansak da, o (onlar) iktidari vermez.”
Tekrarlanan Istanbul 23 Haziran seçim sonuçlari ise bütün Türkiye’de demokrasi umudunu yesertti. On yedi yildir devleti tek basina yöneten AKP, “sandik yoluyla iktidari birakmaz” seklindeki kanaatin yayginlasmaya basladigi bir sirada, seçim sonuçlarina “katlanmak zorunda” kaldi.