Etik-Ahlak Felsefesi sorularina yanitlar.
“Her ahlakta bir etik, her etikte bir ahlak içerilmistir.”
Insan, toplumsalligi geregi tek basina ele alinamayacak bir varlik. Bu bakimdan, dogdugu andan itibaren belli bir dille, dünya görüsüyle, estetik begeniyle, inanç sistemiyle çevrelenmis durumda. Insani bulundugu toplumda kodlayan seylerin belki de toplami ahlak. Nasil oturup kalkmak gerektiginden tutun da saygidan ne anlamamiz gerektigine, müzik begenimize, damak tadimiza, ekonomimize kadar her sey, ahlak denen bu dizge araciligiyla belirleniyor.
Buna karsilik, insan kültür tarafindan var edildigi gibi, kültürü de var eden bir varlik. O halde, bu iç içelige ragmen ahlaki asan evrensel ilkelere bagli bir etikten söz edilebilir mi? Ahlak söz konusu oldugunda yerellige mahkûm kalmaktan kurtulmak mümkün mü? Bu yöndeki her çaba, yine buna girisenin kültürel kodlariyla sinirli kalmayacak midir?
Dogan Özlem’in Etik – Ahlak Felsefesi adli kitabi bu baglamdaki sorulari, tarihsel bir perspektiften ele alip her zamanki gibi elestirel bir dille tartismaya çagiriyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade