Ütopya

Thomas More ve Walter Benjamin mi? Bu iki ismin alisilmamis bir takimyildizda biraraya getirilmesinde sasirtici bir sey var. Onlari birbirine yaklastiran ögeler belki temel konu, yani ütopya disinda pek az. Ancak burada yapmak istedigimiz sey, bilinmeyen bir soy bagini ortaya çikarmak, ya da baslangiç noktasinda Thomas More'un ve bitis noktasinda Walter Benjamin'in yer alacagi bir ütopya tarihi yazmak degil. Thomas More'un Ütopya'yla birlikte yeni bir retorik düzenlemeyi icat ettigi ve böylece siyasal alana benzeri görülmemis bir müdahale denemesinde bulundugu dogruysa da, Walter Benjamin hiçbir biçimde ütopya geleneginin sona erisini temsil etmez: söz konusu gelenek kendini çesitli biçimlerde açiga vurmaya ondan sonra da devam etmistir, etmektedir. Projemiz daha ziyade ütopyayi yazgisinin iki güçlü aninda kavramak: önce safaginda, sonra da Walter Benjamin'in felaket dedigi en son tehlike karsisinda.