Kampfplatz Sayı 5 Şubat 2014

Campanella Günes Ülkesi'nde Ospitalario'ya 'Bu ülkede yöneticiler kimlerdir ve ne is görürler? Halk nasil egitilir, nasil yasar, devleti halk mi kral mi aristokratlar mi yönetir?' sorularini sordurmustu. Günes Ülkesi'nin esinlendigi Platon'un Devlet'inden bu yana zaten bu sorular hep soruluyor. Kisiler, tarihler, cografyalar, yönetimler, rejimler, kosullar, kisacasi isimler degisiyor ancak içerigi ayni kaliyor. Yöneten-yönetilen, ezen-ezilen seklinde maddi yasamin belirledigi hiyerarsik iliskiler devam ettikçe bu sorulari soran birileri hep çikiyor. Bizde de oldugu gibi…

Haziran Direnisi günlerinden bu yana benzer sorulari soran ve siyasi-idari düzenegi sorgulayan herkes, hiç olmazsa bir kere 'Bu ülkede yöneticiler kimlerdir ve ne is görürler?' diye sordu. Kimileri evlerinde koltuklarinda bu sorunun yaniti ararken kimileri kendisini sokakta, bir barikatin arkasinda, bir TOMA'nin önünde veya bir gaz fisegini tekmelerken buldu. Tam cevap bulundu derken bu sefer de 'yüksek siyaset'in kokusmuslugu saçilmaya basladi. Gezi'nin yol açtigi mesruiyet ve temsil krizinin de etkisiyle 'yüksek siyaset'in dengeleri sarsilmaya basladi. Uluslararasi ve ulusal ölçekte hesaplar sasti;

Siyasete yeni aktörler dâhil oldu; eskileri tasfiye edilmeye çalisildi. Geriye kokmaya baslayan ölü bir öküz ve biten ortakliklar kaldi.