Çogu sanat tarihçisi öncelikle sanatçinin kisiligi ile ilgilenmis, ama sanat eserinin ortaya serebilecegi manevi gerçege gözlerini kapamistir. Onlarin kavramaya çalistiklari böyle bir sanatsal ifadeye neden olan psikolojik dürtüdür. Simdi bireycilik ya da psikolojizm olarak adlandirabilecegimiz bu akim, hiçbir zaman bireysel sorunlarin ya da deneyimlerin
sahnesi olmamis Islam sanatinin ruhundan olabildigince uzaktir. Müslüman sanatçi, ilahi kanunlara 'boyun egmesi' sayesinde güzelligi üretenin ya da yaratanin kendisi olmadiginin; bir sanat eserinin ancak kâinatta mevcut düzene itaat ettigi oranda güzel oldugu ve bu yüzden evrensel güzelligi yansittigi gerçeginin her zaman bilincindedir: Bütün Prometeci yaklasimlari dislayan bu bilinç daha çok Islam sanatina yüce ve kisiler üstü bir nitelik kazandirir. Islam düsüncesine göre sanat, semâvâtin hareketine hükmeden yasalar kadar kisiler üstü oldugunda, insana Allah'i tanitir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade