Bilinçli Cehaletin Sosyolojisi

Her alanda oldugu gibi mimarlikta da insanlarin bütünle alakasini kesmekle muvazzaf mektepler, modernitenin icadidir. Bu vazifeliler, âleme/sehre nizam vermenin devlet, müteahhit is birligine baglanmasinin en önemli tamamlayici parçasidirlar. Mesleklerini ifa için pergel, cetvel, gönye, iletki takimi yeterlidir. Tabii, mezkûr haceti mimar ve mühendisler masada kullanir. Masada sekil verip, sahaya/arsaya iner uygularlar; modernizm de iste budur. Insana da masada sekil verip, demokratik demokratik piyasaya monte etmiyorlar mi?

Ustalar genellikle bunlari bilmez; “karar” diye bir ölçüleri ve kadimî zamanlardan devraldiklari bir “göz terbiyesi”ne sahiptirler. Ortaya da nesilleri birbirine baglayan muhtesem bir “göz karari” çikar. Bas aletleri ise çekül, su terazisi ve “çirpi ipi”dir. Sehrin mimarisi, “göz karari”nin tecellisi; kent ise masa basinda dikte edilen bir kararin takdiridir. Piyasanin diktatörlügünü demokrasi diye yutturmak için, kent en ideal yerleskedir.