Anadoluda Kan Davası Yaşamak İçin Öldürmek

Kimi devletlerin güzel sözcüklerle bile gizlenemeyen çikar çatismalari; sinifsal, etnik, dinsel veya kabilesel siddet dünyanin çesitli yerlerini zaman zaman yokluyor. Siddet de “globallesiyor“ ve giderek daha korkunç boyutlar alacaginin isaretlerini veriyor. Anadolu’daki geleneksel kan davalari, günümüzde yasanan global siddetin yerel bir disavurum olarak ele alinabilir. Aileler arasinda kiskançlik, rekabet, çikar savasi, aile namus ve serefiyle güdülenen karsilikli öç almalar daha nereye kadar gidecek? Kan davasini aile namus ve serefinin korunmasina yönelik destansi bir alinyazisi olarak ele alan “romantik yaklasim“ yerine, bu siddete toplumsal bir olgu olarak egilmek gerekiyor. Siyasal bilimci ve hukuk sosyologu Artun Ünsal’in kan gütme suçlusu mahkumlar arasinda gerçeklestirdigi alan arastirmasini, bulgularin degerlendirilmesini içeren ve önce Fransa’da Fransizca olarak yayimlanan bu çalismasi, çok boyutlu bakis açisiyla Bati’da da yanki uyandirmisti. “Artun Ünsal’in istatistikler ve sosyo-ekonomik yaklasimlarin eslik ettigi yapiti bir polisiye roman gibi okunuyor; çogu zaman trajik günlük yasamdan alinan çarpici örneklerle o denli dolu ki...“ Le Monde 15.4.1991 “Batili analizciler ve kartezyenlerin, bunun gibi yapitlari yeterince okumadiklarini saniyoruz. Türkiye’de kan davasi konusunda yazarin gerçeklestirdigi bu çok zengin veriler içeren sosyolojik anketin önemi, Anadolu’nun çok ötelerine ulasiyor.“ L’Express 21.2.1991 (Arka Kapak)