Neoliberalizmin totaliter ve antidemokratik karakterini ilk kavrayan düşünürlerden biri olan Pierre Bourdieunün bu “karşı ateşleri”, onun militan bir filozof olarak tavrının da göstergesidir. Sartredan ve Foucaultdan devraldığı gelenekle, bilgisini ve “entelektüel sermayesi”ni neoliberalizme karşı toplumsal hareketlerin hizmetine sunan Bourdieu, başta Dünya Bankası ve IMF olmak üzere, iktisatçıların, gazeteci ve televizyoncuların, politikacıların, “entelektüellerin” ürettiği ve “seçeneksiz” diye sunulan egemen söylemi didik didik ediyor.
Enternasyonal bir mücadele davetiyesi olarak okunabilecek her bir metinle Bourdieu, bilimin ve Akademinin, egemenlerin emrinde yalanı ve demagojiyi yayabileceği gibi, sınıf mücadelesinin bir aracı olabileceğinin de altını çiziyor.
Doğa ve insan üzerindeki vahşi kapitalist sömürünün her türüne sahne olan, otoriteye biat edenlerle yaratıcı ve özgür düşünceden yana olanlar arasındaki mücadelenin kitle iletişim araçlarından Akademiye dek her alanda sürdüğü günümüz Türkiyesinde esin ve güç kaynağı olabilecek metinler...
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade