Felsefe hiçbir sekilde masum degildir. Bütün bu parlak ve ince düsüncelerin ufkunda beliren dünyasi, onun reel dünyasi, insanlarin ve kavgalarinin dünyasidir: sinif mücadelesinin dünyasi.
Felsefede Marksist Olmak, Althusser’in 1975’te kaleme aldigi 26 kisa bölümden ve Jean-François Revel’in polemik tarzi bir metnine cevaben yazdigi ek bir parçadan olusuyor. Basligin da yansittigi üzere, tartismanin merkezinde felsefe ile Marksizm arasindaki iliski yer aliyor. Ara duraklarda ise Althusser’in baska metinlerinde de siklikla ele aldigi alt basliklar; tarihsel gelisim çizgisi içinde felsefenin ne oldugu, bilgi-iktidar bagintisi, idealist felsefenin yüzyillardir süren tekeline karsi materyalist felsefeyi savunmanin gerekliligi, bir siyasal mücadele alani olarak bilgi üretiminin tanimlanmasi, felsefecinin sinif savasi açisindan önemi gibi can alici temalar var.
Filozof Olmayanlar Için Felsefeye Giris’te oldugu gibi Felsefede Marksist Olmak’ta da her zamanki ilgi çekici anlatimi, çarpici örnekleri, yer yer kiskirtici, siddetli tartismalara yol açan üslubuyla Althusser, kendi durdugu yerden bas asagi gözüken felsefeyi ayaklari üzerine çevirmeyi deniyor
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade