Dalkavukluk hem ahlâkin hem de bir tip olarak psikoloji ilminin konusuna giren bir davranis biçimi. Hatta eski zamanlarda meslek olarak bile kabul edilmis. Günümüzde bir davranis tarzi olarak toplum hayatinda itibar görme, bürokraside yükselme hirsini ve ihtirasini peçeleyen, yer yer de mizahin konusuna giren bir tutum olarak karsimiza çikmakta. Genellikle birçoklari tarafindan asagilayici olarak nitelendirilmesine ragmen etkisini de her mecrada sürdürmektedir.
Dalkavukluga sebep olan ruhsal süreçlerin temelinde birey olamamak, kisinin iradesini yöneten çikarcilik, menfaatperestlik olsa da genel olarak bütün insanligi ilgilendiren tarafiyla her dalkavuk erdemleri yok sayan, onurunu bir ücret karsiligi menfaate tahvil eden insandir. O kimin yaninda bulunursa bulunsun gerçek bir birey degildir. Bir baska açidan da her dalkavuk, davranislariyla hakikati iptal edip yerine makam, servet ve gücü koyar. Güç, makam ve servete sahip kisilerin egosunu besleyerek varolusunu makam, servet ve gücü kutsayarak gerçeklestirir. Makam, servet ve güç sahipleri degistikçe dalkavugun efendileri de degisir. Bu yüzden dalkavugun hayati insansiz bir hayattir.
Samsatli Lukianos'un Dalkavuknâme'si ilk defa dilimize kazandirilan bir eser. Lukianos kahramani olan Dalkavuk'un dilinden dalkavukluk meslegini öyle anlatir ki, insanin ona hak veresi gelir. Fakat bu dalkavuklugu iyi anlamamiz için Lukianos'un okuyucuya yaptigi bir sürprizdir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade