Sömürgecilik Tarihi

Bugün Afrika toplumlari arasinda sürüp giden kanli savaslarin, Güney Amerika'daki Muz cumhuriyetlerinin çektikleri sikintilarin, dünyanin dogu yarimküresinde bitmek tükenmek bilmeyen darbelerin ve daha nice ülke toplumlarinin kanayan yaralarinin, yeryüzünden toptan silinen kimi etnik topluluklarin tek bir açiklamasi vardir: Sömürgecilik hareketi.Esas olarak Bati Avrupa kökenli olan bir hareketi ele alan bu çalismada, dünyada gelmis geçmis hiçbir devlet örgütünün masum olmadigi ayrintili örneklerle gösterilmektedir: Ikinci Dünya Savasi Japonyasi'nda Uzakdogu toplumlarina yönelik degerlendirmeler, Ruslarin Slav olmayan topluluklar hakkindaki politikalari, Kavalali Mehmet Ali Pasa'nin Sudan'a ve Habesistan'a yönelik niyetleri, Çinlilerin çesitli Asyali toplumlarla iliskileri vb. Ama konunun odaginda Bati Avrupa bulunmaktadir, Kilisesiyle, ekonomisiyle, kendi içindeki savaslariyla... Çünkü Bati kökenli sömürgecilik çok daha radikal hedefler benimsemistir. Girdigi ülkeyi yalnizca sömürmekle yetinmemis, bunu sürekli kilmak ugruna insanlarin dogrudan ruhlarina sahip olmayi amaç edinmistir. Hikmeti kendinden menkul bir "uygarlik" vaaziyla inanç sistemlerini parçalamis, o olmadi, irk siniflandirmasina gitmistir. Öylesine onulmaz yaralar açmistir ki, sömürgeciligin kâgit üzerinde ortadan kalkmasina ragmen, eski hegemonyalarin sinirlarindan yaratilan "bagimsiz" ülkeler, bir yandan dayatilan "Bati tipi" ekonomik modellere ayak uydurmaya çalisirken, diger yandan iki arada bir derede kalan etnik topluluklarin yarattiklari karisikliklarla basa çikmaya çabalamaktadir.Sömürgecilik Tarihi'ni okudugunuzda dünyanin birtakim olmazsa olmaz tabir edilen kurumlarina, küresellesmeye, var olan etnik ve dini mücadelelere bir baska gözle bakacaksiniz.