Tolstoy’un kitaplari 19. yüzyila ve roman türüne damgasini vurmustur. Tolstoy, amansiz gerçekçiligiyle kurgunun sinirlarini yasam-kurgu ayrimini sorgulatacak düzeyde genisletmistir. Metinlerinde hem yasadigi yüzyila kulak verir hem de kendi sesini duyabilecegimiz bir dünya yaratir. Sahsinda ifadesini bulan çeliskiler, yüzyilin açmazlaridir: Din ve büyüsünü yitirmis seküler bir dünya, sovenist milliyetçilik ve vatanseverlik, yerlilik ve evrensellik, elitizm ve halkçilik arasinda yalpalar. Bati modernitesini ikinci el tecrübe eden toplumlarin maceralarina içkin soru ve sorunlar, kendi hayati ve edebiyatini sekillendirmistir. Tolstoy kim oldugu sorusunu ömrü boyunca, gitgide siddeti artan bir tonda kendine sorar. Elinizdeki günlükler yer yer iskenceye dönen ama dürüstlügünden asla taviz vermeyen bir sorgulamanin çetelesi. Tolstoy’un Kazan’daki üniversite yillarindan baslayip istasyonda biten son yolculuguna dek ölümüne sürdürdügü bu sonsuz saydamlasma çabasina sahit olmaya davetlisiniz.
“Bu günlükler Tolstoy’un mesken tuttugu çalkantili Rus dünyasinin bir resmi olarak kiyas kabul etmez bir degere sahip: henüz sanat olarak islenmemis ham madde.”
Anthony Burgess, Otomatik Portakal’in yazari
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade