. Rawls, Bir Adalet Teorisi, Siyasal Liberalizm ve Haklarin Yasasi adli kitaplarinda ortaya koydugu adalet teorisiyle Bati adalet düsüncesine yeni bir bakis açisi kazandirmistir. Yirminci yüzyilda adalet konusunda en kapsamli çalismayi Rawls’in yaptigi söylenebilir. Rawls, Kantçi gelenege tabi olarak insanin baskalarinin çikari için araçsallastirilamayacagini, amaç olarak görülmesi gerektigini vurgulamistir. Rawls adaleti diger ahlaki degerlerden ayirir ve ona öncelikli bir pozisyon atfeder. Diger ahlaki degerlerin ne ölçüde degerli oldugunu adaletle ölçmeye çalisir. Adalet diger ahlaki degerlerden öncelikli bir statüye sahip oldugu gibi toplumsal iyi olan refahtan da önceliklidir. Toplumsal refah için adaletin feda edilmemesi gerektigini vurgulayarak iktisadi adaletin önemini ortaya koymaktadir. Rawls; normatif adalet, deontoloji (ahlak felsefesi), siyasal ve prosedürel liberalizm, egalitaryanizm (esitçilik) ve ekonomik adalet konularinda ilk basvurulan düsünürlerden biri haline gelmistir. O, Amerikan toplumunun bireyci, sözlesmeci, özgürlükçü (siyasi liberalizm), firsat esitligini savunan teorilerinin savunusunu yaparken Sandel, Nozick ve MacIntyre gibi düsünürlerin hakedisçi, faydaci, toplumsalci, cemaatçi baglamda elestirilerine maruz kalmistir. Rawls, yasadigi çagdaki asiri pozivitizmin baskisi altinda adaleti temellendiren ampirik orijinal pozisyon analojisinden hareket etmektedir. Sandel’in ifadesiyle metafiziksiz bir liberalizm kurmaya çalismaktadir. Rawls insan beni ile niteliklerini birbirinden ayirarak degismelerden etkilenmeyen bir ben’i savunmustur. Bu yaklasim iktisadi adalet perspektifinde kisinin niteliklerinin ortak bir sosyal deger oldugu ve benligin ödüllendirme ya da cezalandirma araci olarak görülmemesi gerektigi sonucunu dogurmaktadir. Dolayisiyla gelir ve servet, toplumdaki en dezavantajli durumda olanlarin en avantajli çikacagi sekilde dagitilmalidir. Rawls’a göre liberal özgürlükçülerin ve meritokratik firsat esitlikçilerinin önerdigi sosyal politikalar yeterli degildir. Esitsizlikleri ortadan kaldirmadan salt firsat esitliginin saglanmasi sonucu düzeltmeyecektir. Ekonomik refahin adaleti ortadan kaldirmamasi gerektigi gibi insan hakkini da ortadan kaldirmamalidir. Bu eser Rawls’in kuraminin iktisadi boyutunu anlama hususunda farkli bir bakis açisi sunmaktadir. Anglo-Amerikan sosyal , siyasi, hukuki ve ekonomik hayatinda süregelen çatismalarin Rawls nezdinde irdeleyen anedtodlar içermektedir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade