Albert Camus’nün incelikle örülmüs baskaldiri felsefesi, Kierkegaard, Nietzsche ve Dostoyevski gibi on dokuzuncu yüzyilin önemli varolusçu filozoflari ile birlikte yirminci yüzyilin bir yaniyla kaotik, bir yaniyla yaratici sayilan “absürd” atmosferinin belirgin izlerini tasir. Camus, trajik kahraman Sisifos’u, “absürd insan” olarak bizim çagimiza bagislar.
Yikici bir savasin tam ortasinda, babasiz ve yoksul geçen çocukluk yillari, sonrasinda yasadigi agir hastaliklar, büyük kirilmalar ve vazgeçisler...
Bütün bunlar Camus’nün yasama, yaratima ve felsefeye karsi besledigi büyük arzusunu ve inancini yok edememisti. Sadece bir felsefi ögüt olarak degil kendi yasam ilkesinde de “ille de yasamak” düsüncesine bagliydi. Onun sayginligi ve samimiyeti, sadece felsefesinden degil, yasamöyküsünden de ileri gelir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade