Küresel isinma dönüsü olmayan bir yolda ilerliyor. Ekolojik felaket olasiligiyla karsi karsiyayiz. Covid-19 virüsü tüm dünyada on binlerce insanin hayatina mal oldu. Ancak çevresel krizlerin felsefi düsünce pratigi için de bir kriz niteligi tasidigini söylemek mümkün: Bizi sadece kontrol etme arzumuza degil, hayat anlayisimiza da meydan okuyan bir sorunla karsi karsiya birakirlar.
Küresel isinma, Timothy Morton’in “hipernesne” dedigi seyin belki de en çarpici örnegi. Iklim, çevre, nükleer silahlar, evrim ya da görelilik gibi bir dizi hipernesne içinde yasiyoruz. Bunlarin zamansal ve uzamsal boyutlari da öyle büyük ki nesnenin ne olduguna dair fikirleri yutuyor, normal akil yürütme yöntemlerimizi ciddi biçimde zorlayabiliyorlar.
Timothy Morton, hipernesnelerin ne oldugunu, onlarla ilgili ne düsündügümüzü, insanlarin birbiriyle ve insan-olmayanlarla nasil bir arada yasadigini anlatirken; hipernesnelerin etkilerine yani siyaseti, ahlaki ve sanati deneyimleyis biçimimize dikkat çekiyor. Yasadigimiz dünyayi kavrayisimizi yeniden kesfetmemiz gerektiginde israr eden Hipernesneler, düsünce ve eyleme gerçek anlamda postmodern bir ekolojik yaklasim getiriyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade