Modernlik, çagdaslik, ilericilik gibi “sik” kavramlari çok seviyoruz. Ama onlarin anlamlarina dair ciddi bir merakimiz da yok dogrusu. Çagdaslik verili bir çaga uyumlu olmak anlaminda kullaniliyor. Peki, çagin öyle olmasinda bizim ne katkimiz var?
Daha dogrusu çagin olusumunda niye bizim dogru dürüst bir katkimiz yok? Zaman niye hep bizim basimiza gelen bir sey?
Biz niye zamani üretemiyoruz. Üretmedigimiz, ortaya çikmasinda pek bir katkimiz olmayan bir degerin biçimini giyindigi mizde o deger de bize “bonus” olarak veriliyor mu? Laikligimiz de, dindarligimizda fazla sekli! Ya da yeterince içerikli degil.
Burada (Lizbon'da) hayatin seklinin belli bir deger, anlam etrafinda biçimlendigini hissedebiliyorsunuz. Ya da seklin asla esas olmadigini! Seklin ancak ve ancak içerikle iliskisi çerçevesinde anlam kazandigini! Burada yasanan hayatin içinde bir metafizik var. Metafizik deyince illa dini, itikadi bir seyi kastetmiyorum. Onlar da dâhil olmak üzere, çok genel olarak “anlama dair” bir seylerden söz ediyorum. Formun, biçimin, teknigin belli bazi degerler, seçimler, tercihler, anlamlar üzerinden olustugu yerde hâlâ ve hep bir metafizik mevcuttur. Galiba bizim hayatimizin bir metafizigi yok! Maalesef metafizik olmadan da medeniyet ancak bu kadar üretilebiliyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade