Özgün bâtini din anlayisiyla ve etrafinda gelisen toplumsal hareketle XV. yüzyilin ilk bölümünde Osmanli’nin en önemli figürlerinden biri olan Seyh Bedreddin’in yasam öyküsüne dair tek birincil kaynak Manâkibnâme’dir. Abdülbâki Gölpinarli’nin bu birincil kaynagi aktarirken ayni zamanda Seyh Bedreddin’in yasam öyküsünde karanlikta kalan noktalari da aydinliga kavusturdugu Simanvna Kadisioglu Seyh Bedreddin ve Manâkibi, bu önemli âlimin sahsiyetinin nasil sekillendigini anlamak için anahtar niteligindedir.
Simavna Kadisioglu Seyh Bedreddin Mahmûd, kitaplarini Nil’e döken, “Vâridât”iyle çigir açan coskun bir mutasavvif, kendisiyle görüsen bilgin müverrih Ibnî Arabsâh’in özellikle fürû’i fikhiyyede “vüs’at-i ilmiyyesini deryâ gibi pâyansiz” buldugu, en önemli bir fikih kitâbi olan “Hidâye”ye cevap verilmez bin doksan suâli oldugunu kendisinden isittigi, kendisinin “Câmi’ül-Fusûleyn”, “Teshil”gibi büyük fikih eserlerinden yüzyillarca bilginlerin yararlandigi engin bir hukuk üstâdi ve müctehidi, sosyal mücâdeleler târihinin sayili olaylarindan birinin törebeyilige (derebeylige) ve taassuba karsi savasan ve ülküsü ugrunda Sokrates kadar muhtesem bir savunmadan sonra Serez çarsisinda çiplak asilarak cân veren kahramanidir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade