"Kalkip geceye çiktiniz. Kar yagiyordu. Elini tutmadi, aramadi bile. Düsmek istedin, zaten paramparça olmustun, ansizin anladin. Bundan sonra her bir araya gelis, o büyülü aldanisin
yasanamayacagi yalin, saydam, hiç bir düse izin vermeyen gerçeklikte bir yalnizlik olacakti.
Çok sonralari, odalarda, pencere önlerinde, sokaklar, kapilar, duraklar ve sinemalarda, içinden bir tel koparilmis gibi yarali, saskin ve uzak kalakaldin. Nice günler, geceler onunla bölüstügün yataklarda sabahlari birdenbire biçaklanmissin gibi bir aciyla uyandin ve sevmenin unutmaya çalismak demek oldugunu çok zor ögrendin!"
Her zaman yeni ve sasirtici oldugundan, aska dair sorularimizin sonu gelmez. Sorular ise kendi özeli içinde genelde birbirine benzer. Bu kitaptaki öykülerin ortak sorusu, en tutkulu âsiklar arasinda bile, bir türlü örtüsmeyen görünmez bir kirik çizginin neden kaldigi. Bu incecik çatlak zamanla büyüyor çünkü ve tükenise dek derinlesiyor. Yazara göre askin da mevsimleri var ve sonu kis. Yine de sevmek, siradan hayatlarimiza açilan öyle gizemli bir pencere ki, ilk aci ve yikimlar yatistiktan sonra bitislerin anisi bile essiz geliyor insana... Sevginin Essiz Kisi, bastan sona siirsel bir metin.
Inci Aral, ayriliklardan yola çikarak duygusal firtinalarimiza ve en özel duygularimiza egiliyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade