Antik dünyada yasam nasildi? Bir zaman makinemiz olsa ve gidebilseydik Antik Roma’da neler görürdük mesela? Pariltili beyaz tapinaklar ve togalara bürünmüs Romalilar mi? Forumda konusma yapan Cicero’yu mu? Atina’da gezinseydik fikirleriyle Atinalilari çileden çikaran Sokrates’e mi rastlardik? Parthenon’un görkeminden gözlerimizi alabilir miydik?
Bu kitapta Antik Çag’a dair bu tür klise imgeler yok.
Ingiltere’nin önemli tarihçilerinden Jerry Toner’la bambaska bir antik dünya yolculuguna hos geldiniz: Sokaklar ölüm ve çöp kokuyor. Seçkin azinlik disindaki herkes sürekli fakirlesme, açlik ve ölüm tehdidi altinda yasiyor. Belediye, köle cezalandirma hizmeti veriyor. Bebekler satiliyor, kadinlar satiliyor, erkekler satiliyor. Cinsellikte, kimin kimle ne yaptigina degil, kimin üstte olduguna bakiliyor. Duvar yazilari bilgelik degil, bol küfürlü mesajlar içeriyor.
Jerry Toner, böyle bir dünyada siradan bir kadin, esnaf ya da köle olmanin anlamini sorguluyor. Antik dünyayi anlayabilmek için Antik Yunan ve Roma’yi tek baslarina degil, dönemlerinin küresel güçleriyle birlikte degerlendiriyor. Mesela Yunan metinlerinde barbarlar olarak geçen Persler sahiden öyle miydiler? Yunanlar hakkinda ne düsünüyorlardi? Roma Imparatorlugu, Antik Çin’le karsilastirildiginda nasil duruyordu? Bati’nin Islam’a bakisini sekillendiren neydi?
Antik Dünya’yi okumak, hangi fikirlerin çagdan çaga yeniden icat edilerek kullanildigini, hangi davranislarin hemen hiç degismeden nesilden nesile geçtigini görmemizi, modern dünyaya dair cevaplamakta zorlandigimiz sorulara baska bir gözle bakabilmemizi sagliyor.
AKLAYAKIN serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafindan kaleme alinmis kisa ama tesirli kitaplardan olusuyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade