Egitim ütopyasi kurmak, egitimsel gerçeklige ve sorunlara statükonun çizdigi sinirlar ve kapitalist üretim iliskilerinin tanimladigi baglam içinden bakmayi terk ederek, daha tanimindan baslayarak egitime iliskin tüm kavram, yapi ve süreçleri insanî amaç ve özlemler isiginda gözden geçirmek; insani kendine degil, kendini insanlara uyduran egitim yapilari tasarlamak demektir. Egitim ütopyasi, egitimin “bireyin özgürlesmesinin toplumun özgürlesmesinin önkosulu” oldugundan yola çikilarak tasarlanmasidir. Egitim ütopyasi, bugünkü egitimin gelecegini önceden kestirmeye dönük teknik/bürokratik bir islem ya da gelecege yönelik bir spekülasyon degildir. Egitim adina bugün istenir olanin gelecege yansitilmasini bir egitim ütopyasi olarak degerlendirmenin en azindan iki nedenle uygun bir yaklasim olamayacagi öne sürülebilir: Birincisi, egitim adina bugün istenir olan, insanlarin gerçekte olduklari durumlariyla, yani içinde yasadiklari toplumsal sistem tarafindan kosullandirilmis durumlariyla istedikleri seylerdir. Oysa insani kendine ve toplumuna yabancilastiran bir sistemde, insanlarin isteklerinin ve ihtiyaçlarinin gerçekten kendilerine ait oldugu su götürür. Bununla bagintili ikinci neden, gelecegin egitiminin nasil olacagina gelecek kusaklar adina bugünden karar vermenin beraberinde getirecegi mesruiyet sorunudur.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade