Atatürk’ün Cumhuriyet rejimini dayandirdigi Halkçilik anlayisinin halk okullari ve ulusal kültür merkezleri olarak kurmus oldugu HALKEVLERI hakkinda ilk yapilan bilimsel arastirma, bu kitap ile Türk okuruna ulasmaktadir. Daha sonralan bazi Anadolu üniversitelerinde bu konu ile ilgili yüksek lisans çalismalari yapilmistir. Türkiye Cumhuriyeti devlet modeli olusturulurken kati bir milliyetçilik baskisi uygulanmamis ve halkçilik anlayisina dayanan bir ulus devlet, HALKEVLERI sayesinde kurulabilmistir. Atatürk, Kurtulus Savasi’ni kazandiktan ve devleti kurduktan sonra ortaya koydugu devlet modelini gelecege dönük çizgide kurumlastirirken, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu ile birlikte HALKEVLERI’ni de ayni dönemde kurmustur. Halkçilik anlayisina dayali bir ulus devlet kurulurken Türk tarihi ve Türk dili esas alinmis ve bu siyasal birikim, HALKEVLERI gibi bir yaygin egitim kurulusu ile halk kitlelerinin tabanina ulastirilmistir. Çok uluslu imparatorluktan geri kalan eski Osmanli ahalisi ulus devlet çatisi altinda bütünlestirilirken, birbirinden farkli toplumsal gruplar halkçilik uygulamalan üzerinden HALKEVLERI araciligi ile kaynastinlmaya çalisilmistir. Az zamanda il ve ilçelerde 500’e yakin HALKEVI subesi, köylerde ise 5000 civarinda HALK ODASI devreye girerek ulus devletin halkçilik temeline oturtulmasi dogrultusunda, halka dogru yönelen ve halkin ayagina giden çalismalar yapilmistir.
HALKEVLERI, Köy Enstitüleri ve Millet Mektepleri ile birlikte Kemalist rejimin toplumsal kurumlan olarak tarih sahnesine çikmislardir. Din sorunu yüzünden Köy Enstitüleri üzerinde epeyce çalismalar yapilmistir. Sovyetler Birligi nedeniyle ise HALKEVLERI ile ilgili gereken çalismalar soguk savas yillannda yapilamamistir. Cumhuriyet rejimi kurulurken, laik devlet modeli ile birlikte halkçi çizgide toplumsal örgütlenme yapilanmasina öncelik verilmistir. Emperyalizm ikinci dünya savasi sonrasinda merkezi alana gelirken, hem Köy Enstitüleri hem de Halkevleri dis baski ile kapattirilmistir. Böylece laik ve çagdas ulus devlet tasfiye edilerek, alt kimliklerin hortlatildigi bir model ile yeniden hem seriat toplumuna, hem de alt kimlikçi eyaletler ile emperyalizmin güdümledigi uzaktan kumandali federasyon sistemine dogru Türkiye zorlanmistir. Küresellesme döneminde Türkiye Cumhuriyeti bütün bölge ülkeleri ile birlikte yeniden ortaçag düzenine dogru yönlendirilirken, Türkiye Cumhuriyetinin çagdas bir devlet olmasina saglayan kuramlardan birisi olarak, HALKEVLERI modelinin bugünün kosullarinda yeniden ele alinarak tartisilmasi gerekmektedir. Iste o zaman, Atatürk’ün neden etnik alt kimlikçilige karsi çiktigi ve bunun yerine halkçi bir ulusçulugu dayanismaci ve bütünlestirici çizgide benimsedigi daha iyi anlasilacaktir. Misaki Milli sinirlari içinde üniter devletin kurulmasinda, HALKEVLERI üzerinden gelistirilen halkçilik anlayisinin önemli bir bütünlestirici rolü bulunmaktadir. Bu kitap, yazilisindan otuz yil sonra bu gerçekleri genç kusaklara anlatmak için üçüncü kez yeniden yayinlanmaktadir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade