Tarih Ve Uluslararası İlişkiler Boyutuyla Ermeni Dosyası

Bazilari, tarihçiden geçmisi baz alarak bugünü açiklamasini veya savunmasini, hatta bugünü hakli çikarmasini bekler. Baskalari ise, tarih içerisinde kimligin asil kökenlerini ve hatta gelecegin anahtarini arar. Lucien Febure'in "Geçmisi gelecegin bir fonksiyonu olarak düzenlemek" olarak sundugu görüsü, tarihçinin toplumsal islevininin ne olmasi gerektigi baglaminda düsünüldügünde otantikligini "bilimsel" oldugu resmen onaylanmis olmaktan olan bilgi seklinde, topluma karsi bir sorumluluk olarak ortaya çikmaktadir.

Gelinen noktada, acaba tarihçi toplumun beklentileriyle ve kamunun dikkatiyle yüz yüze mi gelmis oluyor? Yine tarihçi olaylari bos vermek, kendi rolünü genellikle elestirel olarak veya yurttaslik ve ahlaki rol ile harmanlayip bir yol gösterici çizgi olusturmak durumunda mi kaliyor? "Ermeni sorunu tarihsel bir konudur. Birakin tarihçiler çözsün" görüsünde "kentin tescilli bilgesi"olarak nitelendirilen tarihçi ne yapacak? Böyle bir durum, çözümü ortaya koyan bir görüs olmakla beraber oldukça da zor bir is, çünkü tarihçiden yerine getirilmesi istenilen çok sey var.