Yörük Ali Efe

Zeybekler içinden bir efsane: Yörük Ali Efe...
Su Dalma’dan geçtin mi?
Soguk sular içtin mi?
Efelerin içinde
Yörük Ali’yi seçtin mi?
Onlar, her seyin bitti zannedildiginde ortaya çikarlar. Hiç beklenmeyen anlarda simsek hiziyla yetisirler. Az ama özdürler. Yalin ama keskindirler. Milli Mücadele’nin mühim mevzilerinde ansizin belirmis, düsmana dünyayi dar etmis, Yunan General Rodas gibi nicelerinin Ege’nin zeybekleri olmasaydi Ankara yolunu açar, ciddi bir mücadele ordusu kurulmasina mani olurduk dedigi Türklerdir onlar. Yörük Ali Efe de bu zeybekler içinde bir efsanedir.
Dr. Personel Albay olarak Türk Silahli Kuvvetleri’nde görevini sürdüren Fatih Özkurt, adina türküler yakilmis ve hikâyesi nesilden nesile aktarilmis Yörük Ali Efe’yi anlatmaya Milli Mücadele dönemi öncesinden basliyor. Ailesi, gençlik yillari, evliligi, hapse girisi, askerden kaçisi ve nihayet zeybeklige girisiyle Yörük Ali Efe efsanesi ortaya çikiyor. Birinci Dünya Savasi ve Mondros Mütarekesi sonrasindaki Aydin’daki gelismeler, sadece Ali Efe’nin degil diger zeybeklerin de hayatini degistiriyor. Artik onlarin hayatlari birer mücadeleye dönüsüyor. Yunan isgal kuvvetlerinin faaliyetleri karsiliginda efeler birer birer destan yaziyor.
Kitapta Mustafa Kemal Pasa ile arasinda gerçeklesen telgraf görüsmeleri, Çerkez Ethem’in Yörük Ali Efe’ye gönderdigi mektup ve düzenli orduya geçis sonrasinda Ali Efe’nin ve diger efelerin akibeti oldukça kritik bir yer tutuyor. Italyan arsivlerinde de genis yer bulan Istiklal Madalyasi sahibi Ali Efe’nin yasami, tipki gençliginde oldugu gibi büyük mücadelelerle ve hazin bir hikâyeyle son buluyor.
Yörük Ali Efe: Milli Mücadele’nin Gizli Kahramani, hem o dönemi soluk soluga yasamak hem de efelerin gayretlerini ve unutulmaz izlerini yasatmak için destansi bir kitap