On binlerce yillik muglak bir toplumsal evrim sonrasi, yeniden dogal evrime girmemiz gerekir.sadece nükleer intihar ve ekolojik felaketler olasiligi karsisinda hayatta kalmak için degil, yasam dünyasinda kendi verimliligimizi geri kazanmak için de... Yeniden ilk atalarimizinki gibi ilkel yasam biçimlerine dönmemiz gerektigini ya da etkinligi ve techné'yi pastoral uysallik ve kirsal pasiflik imgesine teslim etmemiz gerektigini söylemiyorum.Dogal dünyanin öznelliginin yani sira onun yaraticiligini, aktifligini, çabasini ve gelismesini de inkâr ettigimizde onu kötülüyoruz demektir. Doga asla uyusturulamaz. Dogal evrime yeniden girmemiz, insanligin dogallastinlmasi oldugu kadar doganin insanlasmasidir ayni zamanda.Özgürlügün ekolojisi, en nihayetinde, toplumsal özgürlükle dogal özgürlügün bu ekolojik etkilesimi içinde sekillenecektir. Bu kitabin Özgürlügün Ekolojisi seklindeki basligi, doga ile insan toplumunun yeni bir ekolojik duyarlilik ve yeni bir ekolojik toplum içinde yeniden uzlasmasini -insanin insanla yeniden uyum içine girmesi yoluyla doga ile insanligin yeniden uyum içine girmesini- ifade etmeyi amaçlamistir. (Tanitim Bülteninden)
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade