Mukayese ve ayirt etme, insanin dogustan sahip oldugu yeteneklerdendir. Temelinde bu yetenegin kullanilmasi bulunan mukayeseli bugünkü söyleyisiyle karsilastirmali edebiyat ise özellikle 19. yüzyilin sonlarinda ortaya çikmis ve sekillenmistir.
Siyasî açidan bakarsak, dolayli da olsa, bu yolla Avrupa birligi hayaline hizmetin amaçlandigini da söyleyebiliriz. Ilk mukayesecilerin Avrupa disi edebiyatlari yok sayan tutumu zamanla asilmistir. Yine zamanla, Avrupa'dan Amerika'ya siçrayan, harareti oraya tasinan karsilastirma çalismalari, 1950'li yillara gelindiginde, René Wellek'in “Karsilastirmali Edebiyatin Krizi” (The Crisis of Comparative Literature) baslikli yazisiyla büyük bir sarsinti da yasamistir.
Bugün, mukayeseli edebiyat konusu yeni durum ve konumlar kazanmis olmasina ragmen, Paul Van Tieghem tarafindan 1931'de yayimlanan La Littérature Comparée adli eser, hem dünya çapinda hem de Türk edebiyati baglaminda sembolik ve ayricalikli bir yere sahip olmustur.
Mesela René Wellek, yukarida belirtilen ünlü yazisini yazarken, itirazlarini -bir-iki diger isimle beraber- Van Tieghem'in bu eserindeki görüsleri üzerinden ifadelendirmistir. Bizde ise Yusuf Serif Kiliçel, Tieghem'in bu eserini dilimize aktarip 1943'te karsilastirmali edebiyat teorisiyle ilgili Türkçedeki ilk kitap olarak yayimlamistir.
Kuskusuz 2000'li yillarda özellikle filoloji kökenli yeni karsilastirmacilar ortaya çikmis, makale ve eserler yayimlanmistir. Buna ragmen tüm bu çalismalar yapilirken Paul Van Tieghem'in Mukayeseli Edebiyat kitabi vazgeçilmez bir kaynak olarak islevini yerine getirmistir ve getirmeye de devam etmektedir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade