Türk Edebiyatında Mesnevi Tercüme Ve Şerhleri

Mesnevî klasik edebiyatimizda, her biri kendi arasinda kafiyeli ikiser misradan olusan uzun siirlere verilen addir. Bununla birlikte zaman içinde anlam daralmasina ugrayarak Mevlânâ'nin mesnevî biçiminde yazdigi eserin adi haline gelmis ve mesnevî denildiginde akla, binlerce mesnevî arasindan sadece Mevlânâ'nin Mesnevî'si gelmektedir.Mevlânâ, bütün tecrübelerini ve birikimini kendisini sevenlerine aktarma ihtiyaci duymus, özelde Hüsâmeddin Çelebi'ye, genelde bu yola girmek isteyen herkese, yolun tehlikelerinden haberdar etmek, yolculuklarini sag ve salim tamamlamak için gerekli uyarilarda bulunmak üzere Mesnevî'sini telif etmistir.Mevlânâ'nin Mesnevî'si yazildigindan itibaren, Hint alt kitasindan Ortaasya içlerine, Kafkaslardan Arap yarimadasina, Anadolu'dan Dogu Avrupa'ya kadar çok genis bir cografyada asirlardan beri tercüme ve serh edilmektedir. Bu çalismada Mesnevî'nin yalnizca Türkçe yapilmis tercüme ve serhleri ele alinmistir.