Falaka / Günümüz Türkçesiyle

Osmanli’da çocuk olmak ne demekti? Çocuklar nasil yetistirilir, nasil okula baslar ve nasil bir egitim alirlardi? Ahmet Rasim Falaka’da kendisinin çocukluktan ilk gençligine uzanan hatiralari esliginde bu sorularin cevaplarini verir. Fatih’teki Sofular Mektebi’nde basladigi ve Darüssafaka’da tamamladigi egitimini anlatirken bir yandan da 19. yüzyil Istanbul’unun gündelik hayatini ve çocuklugunu tasvir eder. Resat Ekrem Koçu’nun ifadesiyle, Ahmet Rasim’in yazilarinda Istanbul, manzaralari ve insanlariyla sesli ve renkli bir film halinde akar. Falaka da bu filmin en renkli sahnelerini barindiriyor.

Ahmet Rasim (1865-1932) Istanbul üzerine yazdigi yazilariyla “Sehir Mektupçusu” unvanini alan Ahmet Rasim, Türk edebiyat ve gazeteciliginin oldukça üretken ve söhretli simalarindandir. Istanbul’da dogan Ahmet Rasim, babasi henüz o dogmadan evi terk ettiginden annesi Nevber Hanim tarafindan ve enistesinin de yardimlariyla oldukça zor sartlarda yetistirildi. Mahalle mekteplerinde baslayan ögrenim hayatini Darüssafaka’da tamamladi. Kendi çabasiyla Fransizca ögrendi. Posta ve Telgraf Nezareti’nde memur olarak çalisirken bir yandan da Ahmet Mithat’in gazetesi Tercüman-i Hakikat’te yazmaya basladi. Hüseyin Rahmi’yle Bosbogaz adli mizah dergisini çikardilar. Savas muhabirligi de yapan Ahmet Rasim, Balkan Savasi sirasinda Sofya’ya, Birinci Dünya Savasi’nda da Romanya cephesine gitti. 1927’de Istanbul milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Küçük yaslardan beri ilgi duydugu müzigi Darüssafaka’da ögrenciyken Zekai Dede’den aldigi musiki dersleriyle gelistirdi. Pek çogunun güftesi kendisine ait olan altmistan fazla sarki besteledi. Yazarlik meslegini hayatinin sonuna kadar sürdüren Ahmet Rasim hikâye, roman ve hatira türlerinden gazete yazilarina, tarih ve okul kitaplarina kadar çok çesitli alanlarda eserler ortaya koydu. Herhangi bir edebi akima girmemis, siyasi ve edebi tartismalardan uzak, halki bilgilendirmeyi amaç edinmis yazarlardandir. Ceride-i Havadis, Basiret, Tasvir-i Efkâr, Sabah, Ikdam, Aksam, Cumhuriyet gibi gazetelerde gözleme dayali, Istanbul hayatini bütün renkleriyle yansitan, yalin ve güzel Türkçesiyle yazdigi yazilarla söhret bulmus, sevilerek takip edilmistir. Memleketini, halkin ruhunu, âdet ve gelenekleri çok iyi bilip taniyan yazarin seçme eserlerine Türk Edebiyati Klasikler Dizimizde yer vermeyi sürdürecegiz.