Seksen Günde Dünya Gezisi

Londrali beyefendi Phileas Fogg, üyesi oldugu ReformKulüp’te gazetesini okurken seksen günde dünyayi dolasmanin mümkün oldugunu ögrenir. Bu olaganüstü yolculuk 19. yüzyilda sanayi devrimiyle gelen tren ve buharli gemi gibi toplu tasima araçlarinin yani sira 1869 yilinda açilan Süveys Kanali sayesinde yapilabilmektedir.
Kulüp arkadaslariyla bu yolculugu seksen gün içinde tamamlayacagina dair bahse tutusan Fogg, ayni gün usagi Passepartout’yla birlikte Londra’dan ayrilir. Bu meydan okumayla baslayan bin bir türlü maceraya, bir polis sorusturmasiyla, bir de ask hikâyesi eklenir. Yayimlandigi 1972 yilindan beri popülaritesinden hiçbir sey yitirmeyen Seksen Günde Dünya Gezisi yazarin en sevilen yapitlarindan biridir. Verne’in ulasim olanaklarinin gelismesiyle küçülen dünyasina, artik elektronik çaga adim atmis ve geleneksel medyanin yerini yeni medyaya birakmasiyla bir küresel köye dönüstügünden dem vurulan günümüz dünyasindan bakmak da ayri bir macera olsa gerektir.