Ulus Devletin Başağrısı Ayrılıkçılık Kanada Quebec Örneği

“Kanada gibi demokratik ülkelerin ayrilikçi taleplerle karsi karsiya olmasindan da anlasilacagi üzere, ayrilikçilik bir demokrasi ya da adalet sorunu olmaktan çok bir milliyetçilik sorunudur. Ingiliz Kanadalilar, Quebec hareketini etnik milliyetçilik olarak tanimlayarak gayri mesru gösterirken, Kanada devletinin bütünlügünü koruma arzularini yurtseverlik olarak adlandirarak kendi milliyetçiliklerini görünmez kilmaya çalisirlar. Oysa milliyetçilik sadece ayrilikçilikla kendini gösteren bir ideoloji degildir, bir devletin bütünlügünü savunmak da en az ayrilmayi talep etmek kadar milliyetçi bir tutumdur. Her ne kadar mevcut devletler kendi milliyetçiliklerini daha kapsayici oldugunu iddia ettikleri sivil milliyetçilikle özdeslestirip, azinliklarin milliyetçiligini dislayici ve ilkel sayilan etnik milliyetçilik seklinde tanimlayarak degersizlestirmeye çalissalar da hiçbir milliyetçilik bütünüyle sivil ya da etnik degildir.”“Etnik ve ulusal azinliklarin ana dilde egitim, kendi görsel ve yazili medyalarina sahip olma gibi kültürel talepleri öne çikartmalari, azinlik milliyetçiliginin kültürel temele dayandigi gibi bir yanilsama yaratiyor. Oysa ulusal kendi kaderini tayin kültürel talep yerine en iyi demokratik talep olarak anlasilabilir. Ulusun kültürel farkliligini koruma arzusu degil, ulusun kendini daha bagimsiz bir sekilde yönetme arzusu kendi kaderini tayinin nedenidir. Kendi kaderini tayin, bir ulusun ayirt edici kültürünü muhafaza etme isteginden çok daha fazlasina isaret eder. Eger ulusal kendi kaderini tayin talebi yalnizca ulusal kültürü muhafaza etmek olsa bizzat devlet eliyle yogun bir Batililasmayi benimseyen Türkiye ve Iran gibi ülkelerin ulus-devlet insasini açiklamak mümkün olmayabilir.”Hüseyin Kalayci, Türkiye’de pek bilinmeyen ve hakkinda hemen hemen yazili hiçbir kaynagin bulunmadigi, ama içerdigi sorun nedeniyle Türkiye’yi çok yakindan ilgilendiren bir konuya el atiyor. Quebec Sorunu’nu kültürel ya da etnik olmaktan çok siyasî bir sorun olarak ele alan bu çalismanin literatür için bir diger önemi de yerlesik demokrasi, liberalizm, milliyetçilik, çokkültürcülük ve federalizm kuramlarinin “veri” olarak kabul edilen bazi tespitlerini/inançlarini yikmasidir. Çok zengin kaynakçasi ile yogun bir çalismanin ürünü oldugu belli olan ve orijinal konusuyla Türk siyaset bilimine bir katki özelligi tasiyan Ulus-Devletin Bas Agrisi: Ayrilikçilik adli eser ayni zamanda düzgün ve akici Türkçesiyle her türlü övgüyü hak ediyor.