Söğütten İstanbula

Mogol istilasi altinda siyasi istikrarini kaybetmis ve her kösesinde irili ufakli yerel beyliklerin türedigi 13. yüzyil sonu Anadolusunun kuzeybati ucunda, Bizans sinirinda küçük bir beylik olarak ortaya çikan ve kisa zamanda bölgenin en büyük gücü haline gelen Osmanli Devleti’nin kurulusu hala tam olarak aydinlatilamamistir.
Modern tarihçilik yüz yildir Osmanlinin kurulusu sorunsaliyla ugrasmakta, bu konudaki tartismalar, bitmek söyle dursun, daha da siddetlenerek sürmektedir. 20. yüzyil baslarindan bugüne konuyla ilgili en yetkin tarihçilerin kaleminden çikan en önemli çalismalari bir araya getiren Sögüt’ten Istanbul’a, bir tarih sorunu oldugu kadar, 15. yüzyildan itibaren bir “tarih yaziciligi“ sorunu olarak da karsimiza çikan bu durumu, dönemin ekonomik, toplumsal ve siyasi kosullari içinde tartismaya açiyor.
Kitapta yer alan çalismalar, konunun dünya tarih yaziciliginda ele alinisini kendi tarihsel evrimi içinde ortaya koymakla kalmayip, bilimsel tarihçiligin yöntemi ya da farkli yöntemlerine dair basli basina bir “metodoloji“ dersi niteligindedir. Sögüt’ten Istanbul’a, Türkiye’deki tarih okuyucusuna daha saglam bir bilgi temeli sunmakta ve onlari “tarih“ konusundaki yaygin kolayci yaklasimlara karsi uyarmaktadir.
(Arka Kapak)