“Gençler!
"Vatan ve milletimizi yüceltmek için, mevcud felsefî doktrinlerden hangisini seçmenin uygun olacagini bana soruyorsunuz. Bilmem ki, bu sorunun her insafli vicdani ezecek kadar agir oldugunu düsündünüz mü? Gençlik, ancak ihtiyarlik zamaninda yüksek degeri takdir edilen bir nimettir. Gençler için hayat bir siirdir. Gençlerin sevk dolu gönüllerine ancak hayal perilerinin ruhu oksayan nagmeleri ve ümit nesideleri ulasabilir. Onlarin masum gözleri, hayat denilen bu mücadele alaninda kanli facialar degil, emel ve ümidin askini görür. Onlar fazilete inanir, bayagiligi inkâr ederler. Bu hâlleridir ki onlari aldatir, hayati sevdirir ve elemlerin yükünü tasiyabilecek kuvveti kendilerine kazandirir. Lakin, sayisiz siir ve hayal tüllerinden dokunmus gönül çalan bir perdeyle örtülü olan hakikat, bu perdenin açilmasiyla meydana çikarsa insan korkunç bir sekilde hayal semalarindan su sefil zemine düser. Ne aci!
Bu düsüs, bir bakisa göre bir tekâmül (gelisme) ve terakki (ilerleme)dir. Zira evvelce tahayyül eden insan bu düsüsten sonra “düsünür-mütefekkir” adini alabiliyor. Iste size su sözleri; hayal semalarindan düsmüs, düsündügü için su çorak hakikat zeminine atilmis bir adam söylüyor. Muhtemeldir ki sözlerim size aci gelecek, sizin degerli hayallerinizle çarpisacaktir. Lakin her insan, vicdaninda buldugu hakikati, söylemeye borçludur. Güven duyulmasi için bu sekilde hareket etmek, namus geregidir..."
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade