Yolcu

YOLCU
ULRICH ALEXANDER BOSCHWITZ
Her seye ragmen yasamak!
Ulrich Alexander Boschwitz’in Yahudi soykiriminin baslangici olarak kabul edilen 1938’deki Kristal Gece sonrasinda yasanan dehset ve çaresizligi son derece gerçekçi bir üslupla anlattigi Yolcu romani, insanlik tarihine damgasini vuracak bu büyük katliam girisimini sicagi sicagina aktaran sarsici bir kitap.
Ilk kez 1939’da Ingilizcede basilmis olmasina ragmen, özgün dilinde yeniden kesfedilmesi için seksen yil beklemek zorunda kalan Yolcu’nun yazari Boschwitz, bu insanlik suçunun varacagi boyutlari daha 23 yasindayken inanilmasi güç bir öngörüyle ele alarak döneme dair yazilacak sonraki anlatilardan ayrisan benzersiz bir edebi belge ortaya koyuyor.
Günümüz dünyasinin en büyük insani krizlerinden mültecilik ve siginmacilik olgusuyla paralel bir izlekte ilerleyerek güncelliginden hiçbir sey yitirmeyen bu etkileyici kitap, dokunakli ve mucize niteliginde bir hayata tutunma öyküsünü sayfalarina tasiyan bir sürgün edebiyati ürünü.
Kasim 1938, Almanya. Toplumun varlikli ve saygin bir üyesi, ayni zamanda bir savas gazisi olan Yahudi tüccar Otto Silbermann’in hayati, Kristal Gece sonrasinda Yahudilere karsi baslatilan kiyimla birlikte altüst olur. Isini, evini, ailesini geride birakarak isbirlikçilerden kurtarabildigi bir çanta dolusu parayla trenlerde yolculuk ederek rejimin pençesinden kaçmaya çalisir. Bu yolculuklar sirasinda Almanya’nin birbirinden farkli insan portrelerinin yani sira kendi içsel gerçekligiyle karsilasir.
Yasadiklarinin agirligiyla bilgelesmis ve henüz 27 yasindayken Almanlar tarafindan batirilan bir Ingiliz gemisinde yasamini yitirmis Boschwitz’in, siradan hayatlarin günbegün nasil korkuyla sarmalandigini bütün sahiciligiyle kaleme aldigi Yolcu, tarihe iz birakmis dehsetengiz olaylara taniklik eden ruhlarin önünde saygiyla egiliyor.
“Kötü bir çogunlugun parçasi olmaktansa iyi bir azinligin parçasi olmak yegdir.”