Savruluş

Roman elbette bir tarih kitabi degil, ama bir tarih kitabi kadar “gerçege” sadik kalmak zorundadir. Onun için iyi romanin özelliklerinden biri de “gerçegi” insani yanimizla bulusturabilmesindeki gücüdür.
Ülkemiz tarihinin en yakici “gerçekliklerinin” yasandigi savaslari, tarih bilinci ve özenli bir roman kurgusuyla bütün boyutlariyla günümüze tasiyan yazar Cihangir Aksit bu kez Kore Savasi’ni bize anlatiyor. 1950’de Demokrat Parti’yi iktidara getiren sartlar, ülkenin yasam kosullari, NATO’ya girebilmek için hükümetin Meclise danismadan Kore’ye asker gönderme karari almasi... Ve bütün bunlarin sonucunda; büyük büyük oylar vererek o hükümeti sürekli iktidara getiren bir halkin, Kore Savasi’ni uzun yillar sanki hiç “yasanmamis” saymasindaki çeliski... Neden?
Gerçek aski ögrenmeye çalistigi biricik Mualla’siyla romanin kahramani Cemil Sadi ve arkadaslarina aci veren sey, savasta aldiklari yaralardan çok, bu sorunun yanitinda gizliydi belki de.
“Memleketine hizmetten baska bir sey düsünmeden oralara giden, ama biraz unutulan ve gerçekten aci çeken bu güzel ve onurlu insanlarin dramlarini kâgida aktararak memleketimin insanina tekrar hatirlatmak istedim. Umarim birazcik olsun onlarin sesi olmusumdur. Gerçi bu romanin kahramani Cemil Sadi yasadi mi gerçekten diye soruyor olabilirsiniz. Cevabim açik; yasadi hem de binlerce Cemil Sadi yasadi. Aslinda Cemil Sadi çilekes Anadolu’nun ta kendisi,” diyor Cihangir Aksit.
O günkü “Savrulus”u bugüne getiren insani sürekliligi romanin satir aralarinda sürekli okuyacak ve bugünkü savruluslarimizin nedenlerini daha iyi kavrayacaksiniz.