Trendeki Adam

Demir aglarin birbirine bagladigi yasamlar...

Otuz iki dile çevrilen Çöplük'ün yazari Andrew Mulligan'in yetiskinlere yönelik ilk kitabi Trendeki Adam, makaslarin ortasinda kesisen hayatlarin birbirlerine aslinda görünmez iplerle nasil da bagli oldugunu gösteren, yasamla ölüm arasinda akip giden bir yol hikâyesi.

Kendisini yasarken ölmüs sayan arafta kalmis bir adamin, gerçek benligi ile yüzlesmesine ve geçmisiyle hesaplasmasina odaklanan roman, okurlarini uzun süre etkisinden kurtulmak istemeyecekleri, ahenkli bir düssel melankoliyle bas basa birakiyor.

Biçak sirti bir konuyu, dramatize etmeden, incelikle öykülestiren Mulligan, hayat ne kadar kötü görünürse görünsün dogru yolu seçmek için asla geç olmadigini hatirlatiyor.

Michael, hayati raydan çikmis, yikilmis bir adamdir. Istasyonlarin arasinda, peronlarin kör noktalarinda, kimsenin bakip görmedigi bar tuvaletlerinin pis zeminlerinde kalakalmistir. Yaslanmistir. Evi, isi, esi, parasi ve daha fazla yasamak için hiçbir amaci yoktur. Michael, yasadigi her seyin suçunu çocukluguna ve orada yasadigi, gelecegini mahveden bir travmaya dayandirmaktadir. Fakat kaderinin önünde daha fazla egilmemeye de kararlidir: Bu gidisata artik bir nokta koyacaktir. Oysa son yolculugunu planlarken, gelecegine bambaska bir sekil verecek, hesaba katmadigi küçük bir ayrintiyla karsilasacaktir: Bir sonraki treni kaçirmasina ve hayatina bambaska bir rayda devam etmesine sebep olacak, yeni insanlara dokunabilmesini saglayacak on iki dakikalik bir rötar...

Tesadüflerin mucizesine inandiran etkileyici öyküsüyle, hayatin gerçeklerine ayna tutan Trendeki Adam, kendi sonunu "elleriyle" hazirlayan yalniz bir insanin içsel yolculugunu, samimiyetle sayfalarina tasiyor.

Okuru içine çeken anlatimiyla derinlikli bir romana imza atan Andrew Mulligan, umudun hiç umulmadik yerlerde ve umulmadik zamanlarda karsimiza çikabilecegine isaret ederek yasami siki sikiya kucakliyor. Dedikleri gibi, treni kaçirmak bazen hayatinizi kurtarabilir...

"Sevgiye giden en kestirme yol bu muydu? Kendinizi o kadar hirpaliyordunuz ki birileri size sevecen davranmak zorunda kaliyordu..."
"Trendeki Adam, özenle kurulmus öyküsü ve güçlü dip akintilarini aratmayan melankolisiyle, Nick Hornby'nin insan trajedisini ele alan eserlerini animsatiyor." -Guardian
"Ingiliz demiryollarinin tuhaf 'harikalar diyarinda' ilerleyen, insani tam anlamiyla 'yutan' bir roman..." -?Daily Mail