Aykut Oğut

Birisi bana "Aykut, hayatinda ögrendigin ve degismende, basarili olmanda sana en çok yardimi olan sey neydi?" dese, sunu söylerdim:
"Hiç kimsenin dogrusunu körü körüne takip etmemek! Kendi dogrumu, yani kendi gerçekligimi ve onu YARATMA gücümü kullanmayi ögrenmek!"
Çocukken izledigim bir karate filminde kahraman, hayatin sirlarini anlatan kitabi bulmak için düser yollara. Canavarlarla dövüsüp yendikten sonra bir tapinaga ulasir. Tapinakta kitabi korumakla görevli rahip der ki:
- Istersen hiç okuma bu kitabi, sadece koruyucusu ol. Çünkü içinde bulacaklarin hiç hosuna gitmeyebilir.

Kahramanimiz bir an tereddüt eder.

- Deme öyle müdür yaw, uzun yol geldim karistirma kafami. Hay Allah, simdi bakmazsam hanim da çok kizar mahalleye dönünce.
Demez elbette ve kitabin sayfalarini çevirmeye baslar. Gördügü sey sadece kendi yüzüdür. Çünkü her sayfa AYNADAN olusmaktadir. O zamanlar hiç anlamamistim ama 29 Sene sonra, gerçegin aslinda bu kadar BASIT oldugunu ögrendim ve kitabin kapagini ayna yapma fikri çikti ortaya. "Ehh o zaman kapagi ayna olan bir kitaba bakip, kendilerini gördüklerinde, ismine de OKUYUCU KARAR VERMELI" dedik.

Dogrulariniza siz karar verin, kitabin adini bile siz koyun.
Hadi gelin sohbete kaldigimiz yerden devam edelim. Alin çayinizi kahvenizi. Oturun yamacima söyle...

"Bir varmis bir yokmuuuus..... Evvel zaman içinde bir evren varmiiiiiiiss..............."