Uzun süren iliskilerin adamiydi o ama iliskilerini sürdürmeyi basaramayan kadinlarin üzüntüsüne sebep olmak istemedi.
Insanlari memnun etmek için gerekli donanima ekonomik anlamda sahip degildi ama birçok zenginin sahip olamayacagi kadar
kaliteli ve büyük bir ask adamiydi.
Romantik degildi. Sadece önemser ve bunu hissettirirdi. Buna romantiklik demezdi. Kadinlarin arzularina karsilik verecek kadar savunmasiz, siradan bir erkekti. Her erkekte var olan dürtüleri vardi. Kadin tanimlari baskalarininkine benzemezdi. Ruhu olmayanlarin insan bedeni bir ise yaramaz, düsüncesi vardi.
Kadin düskünü müydü? Evet. Kadinlari seviyordu. Seksi seviyordu. Hangi erkek sevmez ki?
Alkolik miydi? Evet. Uzun yillar ciddi bir sekilde alkolikti.
Huysuz muydu? Evet. Huysuz bir adamdi ve bir o kadar da huzur pesinde oldugu için kalabalikta yalniz kalmayi seçti.
Sahtelikten uzak durmanin bir yoluydu bu belki de.
Mutlu muydu? Evet. Birçok insanin mutluluk tanimina uymayan bir anlayisi vardi. Sikintili baslayan zor hayati mutlu sonlandi.
Bukowski’nin, Ben bence yaziyordum, insanlar kendince anliyordu, cümlesine bakinca sunu söylemeden geçemeyecegim.
Ben Bukowski’den olma cümlelerimi Naz’ca yazdim.
Siz de Bukowski ben olsaydim, diye okuyun
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade