Edebiyatta etrafina “kim nasil yaziyor” diye bakmadan yazan kaç yazar kaldi? Ozan Can Özübal’i “sirtini dönerek” yazdigi için çok seviyorum. Ansizin degisik bir hikâye ile çikip geliyor. Itlaf öyleydi. Bataklik öyleydi. Simdi de Mavna. Romanin adindan baslayalim: Mavna. Nedir mavna? Yük tasiyan kisiliksiz bir sal, ancak çekilirse, itilirse su üstünde hareket edebilen kendiliksiz kaba bir dikdörtgen prizma, bir ahsap ölü...
Özübal’a göre bir “varolus durumu” mavna. Çagdas bir hal bence, hepimizin yasadigi durum “mavna olmak”. Birisi çikip bir “kumpanya” kursa, her gün oynayacaginiz roller yazip size verse, mavnanin günlük rotasi belli olsa, hayatiniz bir anlam kazanmaz miydi? Yarim Kalmis¸ I?s¸ler Kumpanyasi’nin bas¸yazari, yönetmeni, sponsoru, sanat yönetmeni ve lideri Fikret M iste böyle bir görevi üstlenmis bir çesit misyoner.
Romanin basinda ortadan kayboluyor. Artik oynayacaklari anlamli bir rol bulamayan insanlar, bu panikle Fikret M’nin kapisina üsüsüyor. Kitapta bütün hikâye kapiya üsüsen bu insanlarin yarattigi gerilim içinde anlatiliyor. Bize de yillardir her gece ekranlardan hangi “büyük anlati”nin anlamli oyunculari oldugumuz anlatilip durmuyor mu? Ya birden o anlatilar kesilse… Ozan Can Özübal’in zeka dolu bir dille “sarj olmus” bu karanlik kaybolus hikâyelerini seviyorum.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade