Arzulari pesinde ihtirasla kosan, tatmin olmayan bir kadinin çarpici portresi esliginde 19. yüzyil Fransa’sinin günlük hayatini, insan iliskilerini de görünür kilan bir basyapit Madam Bovary.
Gustave Flaubert, Fransiz hükümeti tarafindan, dini ve ahlâkî kurallara ters düstügü gerekçesiyle yargilanmis ve sonra beraat etmistir.
1880’lerin Fransa’sinin burjuva degerleri, günlük yasam biçimine karsi bir hesaplasmanin romanidir ayni zamanda. Türk edebiyatinda birçok romana da gizli yahut açik esin vermistir Madam Bovary.
Eser boyunca kahramanlarin ruhsal portreleri ve çevreyle iliskileri göz önünde canlanircasina ustalikla islenmis; gerek anlatim biçimi gerekse romanin tasidigi içerik uyum halinde dile yansimis; buradan yükselen ve okuyucuyu da içine alan samimi söylem bir sahesere dönüsmüstür. Ayni anda hem duygu ve düsünceye seslenen, realiteyi edebi sahada yogurup incelterek veren bu roman, insani iskalamadigi ve insanin o güne dek dokunulmamis bir cephesini edebiyata açtigi için, öyle gözüküyor ki asirlar sonra da okunmayi sürdürecek.
Madam Bovary, insanin arzulari tükenmedikçe hayatimizdan uzak kalmayacak bir eser.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade