“Tora torta kombeee
Fero nonka hum zeee
Kalentaka lumumbus
Tanketana bun geee...”
Bir yazari güçlü kilan nedir? Bu uzun öyküyü/novellayi/kisa romani (bir yazari güçlü kilan, kesinlikle türler hakkindaki lüzumsuz bilgisi degildir) okurken kendimi dönüp dolasip bu sorunun kiyisinda buldum. Nedir Güray’i iyi ve güçlü bir yazar yapan: cesareti, evet. Metnin içinde kendi imal ettigi yüksek etkili kurgusal patlamalardan korkmayip üzerine gitmek ve yeni patlamalar çikarabilmek cesareti. Ve yetenek, formüllerle izah edilemeyecek kadar net bir anlatma ve kurgu yetenegi. Keyif! Yazarken keyif almayan, cosku duymayan, tutkuyla yazmayan hiçbir yazarin dehasindan söz edemeyiz. Bu mümkün degil.
Nedir abi bu kadar mi?
Su bir de: Sadece dünyaya berisinden bakmayi bilenlerin, bilmek demeyelim; dünyaya berisinden bakmaya tutuklu olanlarin, tutuklu demeyelim; baska türlüsü elinden gelmeyenlerin sahip olduklari bir yeryüzü tecrübesi, bir çesit bilgelik hali. Ihsan. Sanki ihsan edilmis bir sey.
Bu hikâye ne mi anlatiyor? Her iyi hikâye gibi ya sonuna kadar anlatmaliyim size ya da okumanizi sahibinden dinlemenizi istemeliyim. Çünkü denedikçe bu müthis hikâyeye haksizlik etmis olacagim. Belki sunu dinlemelisiniz, su sözleri:
“Aklin ötesine geçtim sanarsin ki,
Orasi kalbin berisidir
O gitmeden insanin basindan
Nasil kalbine döneceksin.”
– Aykut Ertugrul
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade