Benim İki Dünyam

“Arjantinli büyük yazar Chejfec, süphesiz ki daha çok bilinmeyi hak ediyor. Benim Iki Dünyam, gelecegin romanina giden yolun taslarini dösüyor.”

– Enrique Vila-Matas

Benim Iki Dünyam’in elli yasindaki yazar anlaticisi, bir edebiyat konferansina katilmak için Brezilya’ya gider; fakat yazar için önemli olan konferans degil, sehirde yaptigi yürüyüslerdir. Isimsiz yazar, neresi oldugunu bilmedigimiz bir sehirde haritadan rastgele ”büyük, yesil bir lekeye benzeyen park”i seçer ve bu noktaya ulasana dek amaçsizca ilerler. Zamanla, zihninin kendi içinde yaptigi bir gezintiye dönüsen bu yürüyüslerin her adiminda/cümlesinde, kendi benliginin iki farkli dünyadan olustugunu kesfeder. Içinde küçük bir gölü barindiran parktaki “göl saatleri”nde somut ile soyutun, gerçek ile hayalin, yasanilan ile yazilan dünyanin sinirlari biraz daha belirginlesir.

Metafizik düsüncenin kendi kurgusunu olusturdugu ve Latin Amerika edebiyatinin dinamizmini metafizik bir alana tasimasiyla tüm dünyada dikkatleri üzerine çeken Benim Iki Dünyam, Bülent Kale’nin Ispanyolca aslindan çevirisi ve Enrique Vila-Matas’in önsözüyle…