Colbie Albright, ani bir kararla evinden ayrilip San Francisco’ya giderken tek sey istiyordu: Ilham perilerine kavusmak ve yazdigi romani bitirebilmek. Gündüzleri bas belasi ailesiyle ugrasip geceleri fantastik romanlar yazan genç kadinin sadece minik bir molaya ihtiyaci vardi. Colbie, San Francisco’da, dilek tutanlarin gerçek aski buldugu söylenen efsanevi bir çesme gördü. Ancak dileginin bu kadar çabuk gerçeklesecegini tahmin edemezdi.
Milyoner bir dâhi olan Spence Baldwin, dilek tutarken suya
düsen genç kadinin yardimina kostugunda, yasadigi sorunlari bir anligina da olsa unutmustu. Ancak Colbie’yle tanistiktan sonra kesfettigi derin hisler hakkinda endiselenmesine gerek yoktu, genç kadin sadece birkaç haftaligina oradaydi.
Sirf her seye, özellikle de kendi haline gülebiliyor ya da onu hemen anliyor diye bu, Colbie’nin gitmesine izin veremeyecegi anlamina gelmezdi. Degil mi?
Colbie ile Spence’in birlikte geçirebilecekleri sadece iki haftalari kalmisti. Bu süre, birbirlerine olan hislerini itiraf etmeleri için yeterli miydi?
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade