Azrailin 7 Günü Mengütaş

Mengütas, heyecandan tir tir titriyordu, elinde, rulo haline getirdigi gazeteyi sikarak, adeta suyunu çikartmaya çalisiyor gibi bir hali vardi. Onun bu anlamsiz heyecani diger üçünü de sebepsizce sarmisti. Gerçi simdiye kadar Mengütas’i daha önce hiç böyle görmemis olmalarina ragmen, yine de ortada abartili bir seylerin var oldugu anlasiliyordu. “Haydi artik, anlatmayacak misin? Nedir bu heyecanin?” diyebildi sonunda Isa. Mengütas; “Arkadaslar, hayatimizin firsatini yakalamis olabiliriz;” derken elindeki gazeteyi üçlünün önündeki masaya firlatti. Isa, hemen gazeteyi açmaya çalisti; fakat Mengütas gazeteyi öyle bir sikistirmisti ki, birkaç yirtik olmadan bu isi basaramadi. Hala burusuk durumdaki gazeteyi masaya sererken, yarisi dolu çay bardagina çarparak yere düsürdü. Kirilan bardagin gürültüsü ve pantolonlara siçrayan çay damlalari çok kisa bir duraksamaya sebep oldu sadece. Çok kisa süren bu zaman diliminden sonra, gazetenin burusukluklarini giderme çalismasi baslanmisti. Masanin üzerindeki gazeteyi, avuç içleriyle düzeltmeye çalisan Isa, sanki kutsal bir is yapiyordu. Bu sirada Musa ve Muhammet, bilinmeyene bakmanin verdigi heyecan ile Isa’nin ellerini takip etmeye çalisiyorlardi., Eger Mengütas, bir an üçlüye bakacak olsa, Isa’nin birer omzunun arkasindan bakan bu bir çift insani, merakli ve acemi ögrencilere benzetmesi isten bile degildi. Fakat Mengütas, kendi planinin heyecani tarafindan esir alinmisti bile. Kendi kendine bir seyler mirildanirken masanin etrafinda dönüsü de yeterince garipti zaten. Isa, gazeteyi yeterince düzelttigine ikna olduktan sonra “Kumran Metinleri”ni okumaya çalisan biliminsanlarina özgü bir saygiyla; üstelik neyi aradigini bilmeden, mucize bir haber aramaya basladi. Gazete, okuma yazma bilmeyen bir çocugun eline verilseydi, ancak bu kadar acemice taranirdi. Kah yukaridan asagiya, kah sagdan sola bakan Isa, nedense ilginç bir haber ile karsilasamiyordu. Omuzlarinin ardindan bakmaya çalisan Musa ve Muhammet de ayni çaresizlikle aramaya çalisiyorlardi, ama nafile; onlar da dikkat çekici bir seye rastlayamiyordu.