“Bir insanin sonu ne zaman gelir? Öldügünde mi, yoksa o kisiyle ilgili iyi ya da kötü son anilar da geride kalanlarin zihinlerinden silindiginde mi?”
Izmir Agora’da sürdürülen arkeolojik kazi çalismalari genisledikçe kentin geçmisi giderek simdiki zamana karismaktadir. Unutulanlar yavas yavas gün yüzüne çikarken, kazi çalismalarinin sebep oldugu düsünülen anlasilmaz olaylar rahatsiz edici bir hal almaya baslar.
Yazgilari kesisen bes karakterden birinin trajik ölümüyle sonlanan bir hinç öyküsünü merkezine alarak geride kalan dört karakterin kendi hayatlarinda benimsedikleri
rollere mercegini dogrultan Dünyanin Güçlü Tarafi, okuru “gerçek hayat” adi verilen yapinin hatirlama ve unutus ile iliskisi üzerinde düsünmeye çagiriyor: Geçmise
karisan hayat yekpare bir blok mudur, bellek ölümcül oyunlar mi oynar, kisi kendi geçmisini yeniden insa ederse gelecegi de degisebilir mi, yoksa insan yazgisi
karsisinda büsbütün çaresiz midir?
Dünyanin Güçlü Tarafi, öykü kitaplariyla (Aslinda Cennet de Yok, Toplum Böcegi, Iskali Karnaval) tanidigimiz Kerem Isik’in edebiyat disini da edebiyata dahil ettigi bir ilk roman.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade