Kitaplari kirki askin dilde okurla bulusan büyük yazar David Grossman’dan son sayfasina degin soluk soluga okunan bir basyapit: Ülkenin Sonuna. Grossman, muazzam kurgusu ve okurunu yani basina çeken dogrudan anlatimiyla her seyin mümkün göründügü gençlik günlerinden yetiskinligin burukluguna ve asktan sag çiksalar da yasama yenik düsen insanlara dair sarsici bir öykü anlatiyor. Ülkenin Sonuna’nin odaginda kötü bir haber alacagindan emin olan bir kadin, Ora yer aliyor ve Ora, bu haber geldiginde evde bulunmamak için uzun bir yolculuga çikiyor. Grossman, sökülen bir kumas gibi ilmek ilmek açilan bu büyük romanda Ora’nin öyküsünü üzerinde yasadigi fakat siyasetine pek de kafa yormadigi topraklara, o topraklarin yadsinamaz hakikatini de kurguya karistiriyor ve çiçek kokularinin arasina kaybetme korkusunu, mavi gökyüzünün altina insan ruhunun koyu karanliklarini yerlestiriyor. Yasamlari bir hastanenin karantina kogusunda kesisen Ora, Avram ve Ilan’in arasindaki baglar giderek karisip dügümlenirken bölgenin geçmisi, insanlarinin yasamlariyla birlikte çözülüyor ve yasamin agirligindan siyrilmak için uzaga, daha uzaga, ülkenin sonuna yürüyen Ora, ayaklarini bastigi toprak yavas yavas dagildigi sirada kelimelere sariliyor.
Bazi kitaplar insanin yasamina dokunur... Ülkenin Sonuna, yasamin dokundugu bir kitap.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade