İçimizdeki Hayvan

Emile Zola, iki ailenin bes kusak hikâyesi üzerinden Fransa’nin Ikinci Imparatorluk dönemini (1852-1870) anlatan yirmi kitaplik bir dizi üzerinde çalismaya basladiginda yil 1869’dur. Zola, hayatini yalnizca kalemiyle kazanmaya karar vererek ilk romanlarini yayimlamis olan 29 yasinda bir yazardir ve imparatorluk, kaçinilmaz çöküsüne dogru giden son çilgin günlerini yasamaktadir. Sonrasi, hakikate ve yazinin gücüne inanan bir edebiyatçinin çeyrek asir süren agir isçiligidir.

Içimizdeki Hayvan, Zola’nin Rougon ve Macquart Aileleri: Ikinci Imparatorluk Döneminde Bir Ailenin Dogal ve Toplumsal Tarihi adini verdigi dizinin on yedinci kitabidir ve Zola bu romanda, Ikinci Imparatorluk döneminde olaganüstü bir gelisme gösteren ve kendisini büyüleyen demiryolu dünyasiyla imparatorlugun en yozlasmis kurumlarindan olan yargiyi karanlik bir cinayet öyküsü üzerinden bir araya getirmeyi tasarlar.

Ihtirasin ve suçun sinirinda yasayan karakterleriyle, demiryolunun simgeledigi gelismenin, insanin içindeki hayvani, acimasiz ve ilkel yönü yok edemedigini gösteren Zola, toplumun hiçbir kesimini bu keskin elestiriden muaf tutmaz. Isin kötüsü, adaleti saglamasi gereken yargi, gücün yaninda saf tutup hakikate gözlerini yumarak kendi kendisinin karikatürüne dönüsmüstür.

Romanin dramatik gücü sinemacilarin da ilgisini çeker, büyük yönetmenler kusagindan Jean Renoir’in ayni isimle 1938 yilinda çektigi film Fransiz sinemasinin ilk kara filmlerinden sayilir.

Yordam Edebiyat, Emile Zola’nin romanlarini ülkemizin en yetkin Zola çevirmeni Hamdi Varoglu’nun lezzetli Türkçesiyle okurlara sunuyor.