Hilal Görününce

Hilal Görününce, Türk edebiyatinda hak ettigi kadar yer bulamamis bir cografyayi, Kirimi anlatiyor. Tatarlarla Osmanli iliskilerine de yer veren roman, 1853-1856 Kirim Savasinin öncesi ve sonrasini kapsayacak sekilde ilerler. O yillari bir Tatar ailesinin
gözüyle canlandiran eser, Kirima has, renkli örf ve âdetlerle zenginlesmis, destansi bir nitelik kazanmistir..
Safak sökerken Salgir Nehri kiyilarina varmisti. Çatir Dagindan dogan su durgundu. Yagmur bekliyordu. Adini aldigi bu nehirden su içti. Durup dinlendi. Sonra eski
günlerdeki canliligini yeniden bularak nehir boyunca yürüdü, kostu. Yaz günesiyle kavrulmus bozkirin kokusunu almaya baslamisti. Dogdugu, bir tayken kostugu bozkirin.... Bazen tasli kayali yerlerde tökezliyor, yine de yürüyor, kosuyordu.
Kuzeydeki düzlüklere varinca yürümeyi ögrendigi bu yerleri tanidi. Basini göge kaldirip birkaç defa kisnedi. Sahibini çagirdi. Durup bekledi. Oradan geçen köylüler bu sahipsiz hayvani görerek yanina yaklastilar. Salgir bu yabancilara ürkek bakti. Sonra dönüp dörtnala oradan uzaklasti...